Kan, Ter ve Pikseller

Oyun maceram, portföyüm, bilgim oldukça sınırlı aslında. Başlangıçta Tetris vardı. İlkokuldaydım sanırım. Pilli, elde oynayabildiğiniz basit bir alet. Yukarıdan belirli şekillerde kutucuklar düşerdi ve özellikle o kurtarıcı uzun çubuktan gelse diye çokça beklemişimdir 😂 Sonunda gözümü her kapattığımda o şekilleri görmeye başlayınca annemden bu masum görünümlü aleti benden uzaklaştırmasını istemiştim😂 Bence bir zamanların Candy Crush’ı idi🍬Ardından Atari geldi. Canım arkadaşım Hande bizim 37 ekran tüplü TV’de Mario’da prensesi kurtardığında oldukça sevindiğimi hatırlıyorum👸⭐️🥰 🦁Birlikte bir de The Filistones gibi bir oyunu poynardık, unutmadım çünkü içinde dev bir örümcek olan bir bölüm sonu canavarı vardı🕷️🥹😱😂 ilkokulun sonu ortaokulun başlarına denk gelen o yılların Atari oyun teknolojisi size kayıt hakkı tanımazdı. Elinizdeki sınırlı sayıdaki canla (ki bu genelde 3 olurdu) canla başla defalarca, defalarca sona ulaşmaya çalışırdınız. Pinball, Galactica, Arcanoid, Circus Charlie o yıllardan aklımda kalanlardan. Hatta en son bu tür Atari oyunlarını oynayabilmeye müsade eden bir kutu aldım, nostaljiden hoşlanıyorsanız tavsiye ediyorum. Ancak büyük hayallere kapılmamak gerek, çok da efektif oynamaya müsade etmiyor! Ya da iyice paslanmış olabilirim!!! Sonraki yıllarda bilgisayar yılları… ilk minik oyunlarım Pac-Man, Tank, … pek de oyunlara merak sarmadım 😇 Sonrasında ise The Sims! Büyük bir hevesle açıp, daha iyi tasarım, mobilya, vb. seçenekler için uzun saatle harcadığımı hatırlıyorum. Şu an bu oyunun geldiği noktayı oldukça merak ediyorum 🥰🫶 Sonraki yıllarda Playstationda birkaç girişimim oldu; ancak hepsi bu! Ben oyun oynamak için yaratılmış bir yetenek değilim kesinlikle 😂😂

Hiç bu işlere meraklı değilken 2023’te doğum günümde beni işin mutfağına taşıyan çok güzel bir doğum günü hediyesi aldım bir öğrencimden ⭐️❤️ Jason Schreier’ın İthaki Yayın Grubu’ndan çıkan kitabı Kan, ter ve pikseller. İçinde Pillars of Ethernity, Uncharted 4, Diablo3, Halo Wars gibi 10 oyunun geliştirilme süreci hakkında bilgileri hikayeleştirerek anlatıyor. Önceleri oldukça yüzeysel gelen oyun endüstrisine kitapla birlikte bakış açım oldukça değişti. Acaba kaç katmanlı ya da disiplinli bir iş bu?😱😱 Grafiklerin hazırlanması (giysiler, eşyalar, karakterler, dünyalar,…) senaryonum yazılması ve elektronik ortama aktarılması (başlangıç, bitiş, geçişler, ödüller,…), teknolojik entegrasyon, hangi ortam için hazırlandığı, müzikler, geliştirici ekip ve ekibin yönetimi, geribildirimler ve bu geribildirimlerle sağlanacak olası iyileştirmelerin oyuna yansıması gibi pek çok konuyu kapsıyor. Eğer oyun dünyasının arka sokaklarını merak ediyorsanız, bu kitap tam da sizin için demektir. Şimdiden keyifli okumalar diliyorum.

Hayatımızdaki Algoritmalar Günlük Kararların Bilgisayar Bilimi

“Muhakemelerimiz beklentilerimizi, beklentilerimiz de geçmiş tecrübelerimizi ele verir. “
Bu alıntı Brian Christian ve Tom Griffiths tarafından kaleme alınan Buzdağı Yayınevi‘nden çıkan “Hayatımızdaki Algoritmalar Günlük Kararların Bilgisayar Bilimi” kitabından. Mutlaka okunması gereken kitaplardan biri🌟 Daha kitabın yarısı; ancak hem Algoritmik Düşünce ve Tasarım hem de Makine Öğrenmesi derslerime buradan alıntılayacağım çok şey oldu🌟

İlk bölümü tam da ev aramaya başladığımda okumaya başladım ve beni optimal duraklama problemi karşıladı, %37’nin gücü💪🏻 Sıralama konusunda Big O Notasyonunun anlatımı. Kütüphanede bir kitabın temini için bir çeşit önbellekleme kullanımı. Akıl tutulması ve önbellek hatası! Çizelgeleme ve ardından Bayes Kuralı: olaylar hakkında ön bilgi sahibi olmak ve tahmin etmek. Olasılıklar, Kopernik prensibi, çarpım, toplam ve ortalama kuralları. Tüm bunlar aklıma ilk gelen çarpıcı konu başlıkları.
Şimdilerde overfitting bölümündeyim.

Herkese iyi okumalar diliyorum 📖

Robotlar İşimizi Elimizden Alacak Mı? Teknoloji, Emek, Gelecek

İşte güzel bir kitabın daha sonu: Arif Koşar tarafından kaleme alınan “Robotlar İşimizi Elimizden Alacak Mı? Teknoloji, Emek, Gelecek”. Kitabın ana teması çerçevesinde kapak tasarımı da oldukça yerinde ve bir o kadar da manidar 😊 Sokaktan geçen insana yapay zekâyı sorduğunuzda Hollywood etkisi sebebiyle çoğunun aklına “acaba robotlar bir gün bizi ele geçirecek mi? gibi endişelerin geleceği muhtemeldir. Oysa yazar günümüzde daha çok tartışılması gereken soruyu robotların odağında, teknolojik ve iktisadi açıdan ele almıştır. Bu, benim gibi işin yalnızca teknoloji tarafına odaklananlara, bu işin sosyal ve ekonomik boyutlarını da düşündürten bir kitap.

Şimdiden söylemek isterim ki kitapta, başlıkta sorulan soruya Evet ya da Hayır gibi keskin bir cevap bulunmuyor; ancak sona gelindiğinde olması ya da olmaması gereken durumlar hakkında bilgi sahibi oluyorsunuz.

Özellikle okurken keyif aldığım bölümlerden biri “Fikirler”. Yazar, teknolojinin gelişimi ve bu değişimin topluma yansımaları konusunda sizi tarihi bir yolculuğa çıkarıyor. Bu yolculuğu farklı Keynes, Smith gibi iktisatçıların ve yazarların görüşleriyle de besliyor. Ardından teknolojinin ileride bizi getireceği olası iyimser ve kötümser senaryoları sunuyor. Tam otomasyonun neden tam olarak mümkün olmayacağını (tam otomasyon her zaman doğru karar olmayabiliyormuş bknz. Musk’ın Hatası! ve diğer durum incelemeleri) ve kapitalizm-karlılığa duyarlılık ilişkisini anlatan “Sınırlar” Bölümü de benim için oldukça ilgi çekiciydi.

Herkese, özellikle yapay zekâ ile ilgilenen İktisat Fakültesi’ndeki öğrencilerime şimdiden keyifli okumalar diliyorum.

Çıplak İstatistik

Bugüne kadar okuduğum kalın, bir kavramı anlamak için içinde kaybolduğum istatistik kitaplarına fark atan, üslubunu verdiği örneklerle daha da sade hale getiren bir kitap: Çıplak İstatistik (Naked Statistics). “Ortalama” ve “orta değer” kavramlarını düşünün. İkisinin de basit formülleri var, ezberle, devam et! diyebilirsiniz. Ancak gelin bir de Charles Wheelan’dan okuyun 🤩 Kitap 13 bölümden oluşuyor: Tanımlayıcı istatistik, korelasyon, normal dağılım, merkezi limit teoremi, regresyon gibi istatistiğin bel kemiği konular halk diliyle ele alınmış. Okurken aynı zamanda bir hikayeyi gözünüzde canlandırıyor, istatistiksel kavramlara anlam verebiliyorsunuz. Benim favori bölümüm Regresyon ve akabindeki Yaygın Regresyon Hataları oldu. Çünkü aslında bir analizi yapmak kadar bir probleme mevcut veri ve kullanılacak değişkenler de işin içine katılırsa o analizin uygun olup olmadığı da son derece önemli 🧐 Büyük veri için yapılan “internet ile ucuz hesaplama gücünün dijital bilgi ile olan evliliği” benzetmesi de güzel. Kitabın sonundaki vurgu da çok yerinde olmuş: Günlük hayatta kullanılan bıçak, ateş gibi pek çok eşya oldukça işimize yarıyor;ancak yanlış kullanılırsa sorun çıkarabilirler. Yazarın deyimi ile bu listeye istatistiği de eklemiş bulunuyorum.

Bence yapay zeka ve makine öğrenmesi çalışmaları için de istatistik oldukça önemli. Bu alanda çalışan genç araştırmacılara, matematikçilere, istatistiği sevmiyorum diyenlere ya da meraklılarına şiddetle tavsiye ediyorum.

Şimdiden keyifli okumalar diliyorum.

Bilişim Yıldızları Proje Yarışması Ödülleri

TBD İstanbul Şubesi tarafından bu yıl dokuzuncusu düzenlenen ve birbirinden değerli projelerin yarıştığı Bilişim Yıldızları Yerli ve Milli/Özgün Projeler Yarışması 9 Aralık Perşembe gecesi Dalyan Club’da düzenlenen coşkulu bir törenle sahiplerini buldu. Özel Sektör, Yerel Yönetimler ve Üniversiteler kategorilerinde Türkiye’nin en iyilerinin ödüllendirildiği gecede dört başarılı projeye de mansiyon ödülü verildi.

Ülkemizde bilişim alanındaki yenilik ve gelişmeleri yakından takip eden ve bilişim kültürünün yayılmasında öncülük eden Türkiye Bilişim Derneği (TBD) 50. Yıl Etkinlikleri kapsamında TBD İstanbul Şube tarafında 2009 yılından bu yana düzenlenen ve sektörün en prstijli yarışmalarından olan Bilişim Yıldızları bu yıl “Yerli ve Milli / Özgün Proje Yarışması” temasıyla düzenlemiştir.

Yarışmanın amacı; bilişim alanında yerli ve milli / özgün proje fikrine sahip özel sektör firmaları, üniversite, teknopark, teknokent şirketleri, Yerel Yönetimler ve STK’ların gerçekleştirmiş oldukları örnek teşkil edecek uygulamaları ortaya çıkararak geniş kitlelere tanıtmaktır. Böylelikle, bilişim sektöründe daha çok yerli ve milli / özgün proje fikirlerinin üretilmesini, gerçekleştirilmesini ve kullanımını özendirmek amaçlanmıştır.

Böyle bir etkinliğin düzenleme ekibinde yer almaktan büyük bir keyif duydum. Yarışma ile ilgili tüm detaylara yarışmanın resmi web sitesinden ulaşabilirsiniz.